gizli işler
ben, kardeşim ve onun bir arkadaşı sanırım okul gibi bir binanın içinde tuvalete girmişiz. ben utanmadan onların gözü önünde oturmuş işiyorum tuvalete ya da onlar utanmadan ben işerken duruyor yanımda. kısacası ortada bir utanmazlık söz konusu. ne iş… sonra kapının deliğinden bakıyorum ve bir göz görüyorum. -burası çok eğlenceli; kapı deliğinden onu bunu gözetlerken kaçımız bir gözle karşılaşıyoruz, efendim?- dışarıdan sesler geliyor. yanımızdaki çocuk, “galiba birkaç kişiler ama delikten zenci bir çocuk gördüm.” diyor. bu arada delikten bakan benim zenci çocuğu gören o, anlamadım gitti.
sonra bir bakıyoruz, yanımızda duvar yerinde bir boşluk oluşmuş. hemen oradan dışarıya çıkıyoruz. kardeşim bir odaya giriyor. “hayır, oraya girme! orası kızlar tuvaleti.” diyorum telaşla. bu durumda ben erkekler tuvaletine işemiş oluyorum, hem de utanmadan! yürü be tuulia!
kardeşim ya beni dinlemiyor ya da dinlemekte geç kalıyor ve odaya -ya da tuvalete- girmiş bulunuyor. girer girmez de ışıklar yanıp sönmeye başlıyor, alarm çalışmış meğer.
ben hangi odaya gireceğimi şaşırmış bir hâlde iki odanın başında oradan oraya geziniyorum. ve kardeşimin girdiği odaya girmeye karar verip dalıyorum içeriye.
keşke tam olarak 30 Nisan 1993’te cuma günü gördüğüm bu rüyanın bir devamı olsaydı. oldukça eğlenceli şeyler olacakmış gibi bir havası varmış.
Haziran 8, 2007 Cuma 10:43 pm
rüya tercihlerini kaydetmek için buraya tıklayın.
şimdi quantum dinamiği ile ürodinamik incelemenin iç içe geçtiği bu eserde, işerken aynı zamanda gözlenmek durumunun, işeyen kişinin momentini veya uzaydaki konumunu değiştireceği kaçınılmaz olduğundan, işeyenin konumunu gözlersek, ayıp olur en azından. ancak bilimde ayıp yoktur.
nitekim ilerleyen bölümlerde erkekler kızlar tuvaletine, kızlar da erkekler tuvaletine girdiğinden, antimadde patlaması ile beraber alarmlar çalıyor. schrödingerin kedisi kılıklı şair de, senenin 1993 olduğuna filan bakmadan, bir o odada bir bu odada.
aslında rüyaları gözlediğimizde de, rüyagörür olarak, acaba onları değiştiriyor muyuz. veya uyandığımızda rüyayı hatırlıyor olmamız, o rüyayı gerçekten gördüğümüz anlamına gelir mi, belki de rüyaları hatırladığımız anda var ediyoruz.
acaba çiş parçacık mıdır yoksa dalga mı?