Archive for Haziran 2009
vardığım tek sonuç: b12
Posted Haziran 23, 2009 Salı
on:- In: blog çılgınlığı | keşif | kozmik birey | suchness | yaşam | zaman
- Yorum Yapın
garip hissediyorum.. uzun zamandır ilk defa yalnızlıktan hoşlanıyorum.. uzun zamandır ilk defa kendim gibi hissediyorum.. eskisi gibi. kediye soruyorum: bir hayat böyle geçer mi? ateş, çıtırdıyor.. kendime soruyorum: gerçek nedir? çünkü sönen kor hiç gerçeğe benzemiyor.
içimdeki dünya ile dışımdaki dünya bir değil. bir olan var mıdır bilemiyorum. yıkanmış bulaşıklar, yıkanmayı bekleyen bulaşıklar.. sulanmayı bekleyen çiçekler, yıkanmak isteyen balkon.. kimsiniz siz?
yeni karargâhım olarak ilan ettiğim salonda 40 inçlik bir çünlüğe yazıyorum. kediye soruyorum: ciğer vereyim mi? ciğerin kalanı sokak kedilerine gidecek.
ve bir de gözler var.. garip gözler.. ben korkağım.. korkak olmaktansa aptal olmak daha iyi değil mi? siliyorum yazıyorum, yazıyorum siliyorum. sol.. gerçek adı frederick.. biliyorsun, mercury gibi.. onun da gerçek adı… neyse.. sonuç olarak 40 inç üzerinde bütün hareketlerini çözdüm ve insan tek başına oyun oynamaya alışıyor bir zaman sonra.. hayır, vardığım sonuç: bütün bunlar, geniş alan ve 40 inçten kaynaklanan yanılsamalar.
daldan dala atlamak adına: üzerindeki “hand of god” yazılı tişörte anlam veremiyorum.. bildiğin lame yani. godhand yazsa başka hani.. idea of evil mesela.. hatta grifisu..
– bir duygu okyanusu. her insan, ruhunun derinliklerinde, bireyselliğini aşan ortak bir bilince sahiptir. bir tür olarak ortak bilinçleri, onun karanlık tarafı, işte bu kabaran okyanus. ben, bu kabartılardan doğdum, bu dünyanın egosu olarak. bu dünyanın kendisi, ben oluyorum. her insanın yüreğine çöreklenen karanlık. kötülük fikri. işte bu, tanrıdır.
– bu, sadece mutlak bilincin çoklu katmanlarının görünen yüzü. ama biliyorsun. biliyorsun ki bu yer, korkunç derecede insani. şiddet ve yalnızlık… bu yer her türlü bulanık, olumsuz duyguyla dolup taşıyor. insan doğasını tanımlayan irade, aslen budur.
benim tanrım, artık b12.. deniz kuşları hâlâ gülüyorlar.. ve evet, kedinin bir adı var. of
- In: amaçsızlık | dada | hiçlik | hu hu | karabasan | suchness | şüpheli
- Yorum Yapın
“bütün bunları yapmak bana da çok zor geliyor, ama yine de sabahın köründe kalkıp oralara gidiyorum çünkü yaşamak çok güzel.”
deniz kuşları sustu. arıların içi kavrulmuş.. yine de makarnanın suyu, çorbanın tuzu derken etekler uçuşuyor.. mutfakta hiçbir bacak öyle havalarda gezmez.. deniz kuşları, yavrulamaya devam ediyor. kargaların söyleyecek çok şeyi var.
neden yazıyorum?
neden yazamıyorum?
“solaklar çok zeki olurmuş. siz de çok zeki misiniz acaba?”
“bak bu da bizden; sol eliyle yazıyor.”
elimi sıkarken dudak hareketleri şöyle buyuruyor: çok güzelsin. sonra da fısıltısı ekliyor: biliyorsun zaten; söylememe gerek yok. kendimi güzel bulmuyorum. yine de güzel olmayı hiç dilemedim.
deniz kuşlarını dinliyorum. deniz kuşlarına, şehirde çöp kuşları deniyor.
şansımı denemek istiyordum; yeterince enerji ve umut depoladığımı düşünüyordum; diyecektim ki: “bir sonraki hayal kırıklığı ve hüsran gelsin, lütfen!” ikisi el ele. yaşamak çok güzel, diyen herkesi…
insanlar gerçekten salak, kendini bilmez ve zırvalar. ceviz yiyorum.
gevezeler var